iz bırakmak - Turco Inglés Diccionario

iz bırakmak

Significados de "iz bırakmak" en diccionario inglés turco : 19 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
iz bırakmak leave a trace v.
Tom disappeared without leaving a trace.
Tom iz bırakmadan ortadan kayboldu.

More Sentences
iz bırakmak leave a mark v.
The wet vase left a mark on the table.
Islak vazo, masanın üzerinde iz bıraktı.

More Sentences
General
iz bırakmak leave a scar v.
The wound left a scar on her arm.
Yara onun kolunda bir iz bıraktı.

More Sentences
iz bırakmak leave a trail v.
The car left a trail of dust.
Araba tozdan bir iz bırakmış.

More Sentences
iz bırakmak mark v.
Please use a coaster; otherwise, your cup could mark the coffee table.
Lütfen bardak altlığı kullanın; aksi takdirde bardağınız sehpada iz bırakabilir.

More Sentences
Common Usage
iz bırakmak impress v.
General
iz bırakmak track v.
iz bırakmak scar v.
iz bırakmak leave behind v.
iz bırakmak etch v.
iz bırakmak make a mark v.
iz bırakmak make marks on v.
iz bırakmak register v.
iz bırakmak touch v.
iz bırakmak scart v.
Phrasals
iz bırakmak track up v.
Idioms
iz bırakmak leave its mark v.
iz bırakmak make its mark v.
Automotive
iz bırakmak lay rubber v.

Significados de "iz bırakmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 32 resultado(s)

Turco Inglés
General
(iz vb.) bırakmak leave v.
A severe case of chickenpox can leave you with scars.
Şiddetli bir suçiçeği vakası insanda yara izleri bırakabilir.

More Sentences
ciltte iz bırakmak pit v.
dikiş gibi iz bırakmak seam v.
derin iz bırakmak engrave v.
kalıcı iz bırakmak leave one's mark v.
olumsuz iz bırakmak leave a negative mark v.
olumsuz bir iz bırakmak leave a negative mark v.
yeniden iz bırakmak reimpress v.
yeniden iz bırakmak reimprint v.
yazılı bir iz bırakmak pull v.
kalıcı olarak iz bırakmak write v.
derin iz bırakmak write v.
kalıcı iz bırakmak write v.
(derin) iz bırakmak instamp v.
çukur iz bırakmak pockmark v.
Phrasals
bir şey üzerinde kalıcı bir iz bırakmak burn in v.
bir şey üzerinde kalıcı bir iz bırakmak burn into v.
her tarafta iz bırakmak track up v.
(birinde bir şeyde bir iz) bırakmak imprint (something) in (someone or something) v.
(birinde bir şeyde bir iz) bırakmak imprint (something) into (someone or something) v.
Idioms
iz bırakmak/hayran bırakmak knock them in the aisles [old-fashioned] v.
birinin üzerinde bir etki/iz bırakmak make an impression on someone v.
birisi üzerinde iz bırakmak leave one's mark on someone v.
birinin üzerinde bir etki/iz bırakmak leave an impression on someone v.
birinin üzerinde bir etki/iz bırakmak leave someone with an impression v.
silinmez bir iz bırakmak leave an indelible mark v.
silinmez bir iz bırakmak leave an indelible imprint v.
(birinin) hafızasında yer etmek/iz bırakmak be etched on (one's) memory v.
kalbinde/hafızanda/zihninde yer etmek/iz bırakmak be etched on your heart/memory/mind v.
(birinin/bir şeyin) üzerinde iz bırakmak leave (one's or its) mark on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerinde kalıcı iz bırakmak leave (one's or its) mark on (someone or something) v.
Technical
(kabartma kalıbı üzerinde) freze bıçağı ile iz bırakmak hub v.